| Turc | Anglais | |
|---|---|---|
| Gastronomy | ||
| Gastronomy | (yemek) pişirmek | build v. |
| Turc | Anglais | |||
|---|---|---|---|---|
| Common Usage | ||||
| Common Usage | yemek pişirmek | cook v. | ||
|
All I need is a source of energy so that I can light my house and cook the next meal". Tek ihtiyacım olan bir enerji kaynağı, böylece evimi aydınlatabilir ve bir sonraki yemeği pişirebilirim". More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | yemek pişirmek | cook v. | ||
|
We both love to cook and eat good food. İkimiz de yemek pişirmeyi ve güzel yemekler yemeyi seviyoruz. More Sentences |
||||
| General | biraz yemek pişirmek | cook some food v. | ||
|
Lidia, can you cook some food to Magdalena, Ania, Piotr and Lech? Lidia, Magdalena, Ania, Piotr ve Lech için biraz yemek pişirebilir misin? More Sentences |
||||
| General | kampta yemek pişirmek için kullanılan metal tencere | billy [australia] n. | ||
| General | kampta yemek pişirmek, su kaynatmak için kullanılan teneke kap | dixie n. | ||
| General | kampta yemek pişirmek, su kaynatmak için kullanılan teneke kap | dixy n. | ||
| General | sağlıklı bir yemek pişirmek | cook a healthy meal v. | ||
| Phrasals | ||||
| Phrasals | yemek yapmak/pişirmek/hazırlamak | cook up v. | ||
| Colloquial | ||||
| Colloquial | yemek yapmak/pişirmek | burn v. | ||
| Idioms | ||||
| Idioms | bir dolu yemek pişirmek | bake up a storm v. | ||
| Technical | ||||
| Technical | yemek pişirmek için kullanılan yer | cookhouse n. | ||
| Technical | (özellikle yemek pişirmek için) şömine kullanımıyla ilgili | open-hearth adj. | ||
| Gastronomy | ||||
| Gastronomy | yemek pişirmek ve servis etmekte kullanılan toprak kap | terrine n. | ||
